fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

4 minutes reading time (813 words)

Bütünsel Cilt Gençleştirme

Bütünsel Cilt Gençleştirme

Evet, yakın bir zamana kadar gençleşmek diye bir kavram bile yoktu. Sadece imkânı olanlar, pahalı marka makyaj malzemeleri alarak daha iyi görünmeye, kusurları gizlemeye çalışırlardı. Ancak o korkulan an geldiğinde; yani makyaj silindiğinde -hangi psikolojide olurlar bilemem ama- gerçekten çok farklı görünürlerdi. Medyada belki görmüşsünüzdür, meşhur modellerin makyajlı ve makyajsız resimlerinin insanları nasıl hayrete düşürdüğünü.
Artık teknoloji devrinde yaşıyoruz. Televizyon, tablet, cep telefonları yaşamamızın her alanına girdi. Teknoloji, tıp biliminin her dalında olduğu gibi estetik alanında da ilerledi ve bu çok çekici sektöre en iyi olanakları geliştirerek sundu.

Özellikle yüz gençleştirme konusunda, ameliyatsız ve cilde hiç zarar vermeyen teknikleri yakından takip edip öğreniyor, ülkemize getirerek sizlere aktarmaya ve uygulamaya çalışıyoruz.

Geldiğimiz en son noktada ise Alltheraphy adı altında 3 farklı uygulamayla cildi her tabakada etkileyerek destekleyebiliyoruz. İlave yöntemlerle de sonucu bütünsel iyileşme olarak yakalayabiliyoruz. Öyle ki bu sayede;

1. Cilt altına ve derinlerdeki astar tabakasına (SMAS) ses dalgası (HIFU) göndererek bu tabakaları kontrollü şekilde büzüştürüp küçültebiliyoruz.

2. Yüzeysel Radyo Frekans (RF) ve derine inen iğneli RF yöntemiyle cilt yüzeyini yaralamadan yenileyip, cildi içerden sıkılaştırabiliyoruz.

3. Gevşekliği ortadan kaldırmamızı sağlayan Örümcek Ağı (DLift) tekniğiyle birlikte cilt dokusunu içerden sağlamlaştırıp, özel kılçıklı ipler kullanarak yüzü askıya alabiliyoruz.

4. Bu yöntemlerle “üç boyutlu bir şekilde” sıkılaştırılmış bir yüzü Hyalurinik asit (HA) dolguları ve PRP ile besleyebiliyoruz.

Böylece cilt artık her tabakada her şekilde donanmış olarak desteklenebildiği için doğal olarak gençleşiyor ve diri, ışıltılı bir görünüm kazanıyor.

İsterseniz tek tek inceleyerek varsa kafanızdaki soruları ve endişeleri gidermeye çalışalım.


Ultrason ile Ameliyatsız Yüz Germe Tedavisi (HIFU)

HIFU’nun Türkçesi “odaklanarak gönderilen, yoğun, ses dalgaları” anlamındadır. Bu da enerjiyi lazer veya ışıkla değil, ses dalgaları ile ilettiğimiz anlamına geliyor. Bu yöntemin en büyük avantajı; ses dalgalarının deriyi adaleye bağlayan kalın bir zar olan SMAS’a, yani ancak ameliyatla ulaşılabilen derinin astar tabakasına ulaşıp etki edebilmesi.

HIFU; cilt altında 3mm ve 5 mm’de, 65 -70 derecelik noktasal hasarlar, kolajen kısalması ve hücresel yenilenme sağlamaktadır. Deriye hiç zarar vermeden, tüm yüz ve boynu içerden küçültebilme olanağı sunar.
Tedavi, dışardan bakan hiç kimsenin anlamayacağı bir şekilde, 45 dakikada biter. Şunu da belirtmeliyim; ilk klinik çalışmalar ışığında çok yüksek enerji verilmesi sebebiyle oluşan acılar gereksiz bulunarak düşürüldü. Çok daha ağrısız ve acısız bir şekilde aynı sonuçlara ulaşılabildiğimiz ispatlandı.

Radyofrekans (RF)

Cilt yüzeyinde yüzde ve vücutta “ütüleme” diye bilinen Radyofrekans yöntemiyle birçok değişik etkiler elde edebiliyoruz. İster fizik tedavi düzeyinde cildi kanlandırıp, besleyebiliyoruz; istersek de enerjiyi artırıp kontrollü ısı hasarı yaratarak, hücreleri yenileyip kolajen liflerini büzüştürebiliyoruz.

Ancak altın iğneli RF yöntemi bize “kontrollü noktasal ısı hasarlarını” istediğimiz derinlik seviyesinde yapabilme imkânı sunuyor. Bu da bize cilt altında 3 boyutlu bir sıkılaşma ve toparlama sağlıyor.
Zaten yaptığımız işin en önemli kısmı teknoloji sayesinde kontrollü bir ısı hasarı vermeye dayanmaktadır. Bunun için çok iyi geliştirilmiş, emniyetli ve etkili güvenilir bir teknoloji gerekmektedir.
Bundan sonrasını vücut, iyileşmek için kendi tamir mekanizmalarını çalıştırarak gerçekleştirecektir. Bu yenilenme özelliği hücrelerimizin doğasında vardır. Aslında biz doktorlar, doğanın bize bahşettiği bu özelliğimizi harekete geçirerek hastalarımızı gençleştirebiliyoruz.

Örümcek Ağı ve Sihirli Askılar

Ameliyatlarda kullanılan ve 8 -10 ayda eriyebilen pdo ameliyat ipliklerinin estetikte kullanılması, son zamanlarda bütün dünya da olduğu gibi bizde de iyice popüler oldu.
Yüze ve vücuda, iplik döşenmesinin mekanizması şudur; vücut yabancı bir madde olarak kabul ettiği ipliklerin etrafını sarar ve daha sıkı bir doku oluşturur. İşte bize gereken şey de zamanla yumuşamış ve gevşemiş olan derinin altında bu sıkı dokuyu oluşturmaktır.

Öncelikle bu ipliklerin daha kalın ve kılçıklı olanlarını iyi bir teknikle kullandığımızda yüzü içerden yukarıya doğru çekerek asabilmekteyiz. Aynı seansta üzerine yapılacak örümcek ağı şeklindeki iplik döşemesiyle de üst cilt tabakası alt tabakaya -istenilen asılı pozisyonda- yapıştırılmış olacaktır.

Böyle bir yapılanma oluşumu ipler eridikten sonra bile kaybolmayacaktır. Tıpkı ameliyat izlerinin kişiden kişiye fark gösteren bir süreçte gelişmesi gibi bu yapılanma da 2-3 sene devam edecektir.

Hyalurinik asit dolguları (HA) ve PRP

Yaşlanma; hücrelerimizin artık eskisi gibi kolajen ve hyalurinik asit maddelerini üretemeyip, su tutamadığı zaman, diğer deyişle cilt dokusu gevşemeyince fark edilmeye başlanır. Dokulardaki su kaybı hücresel faaliyetleri de etkiler.

Medikal estetik alanında öne çıkan bir başka teknoloji imkânı ise Hyalurinik asitlerin keşfedilip kullanım alanlarının geliştirilmesi olmuştur. Özellikle yüze yapılan Hyalurinik asit takviyesi bize hem estetik revizyon imkânı hem de iyi bir antioksidan olarak fizyolojik destek imkânı sağlar. HA aynı zamanda yeni kolajen üretimini uyararak bulunduğu dokunun gelişmesine katkıda bulunur.

PRP ise vücudun kendi kanından gelen yetenekle kolajen üretimini ve o bölgenin iyileşme ihtiyacını karşılar.

Bunlar ayrı ayrı veya bir arada kullanılarak yüzde yapılan her türlü işlemi destekler ve güzelleştirirler.

Benim için HA ve PRP, yüz gençleştirmesinin vazgeçilmez yardımcılarıdır. Diğer sistemlerle desteklendiğinde son derece doğal ve sağlıklı bir güzellik sağlamaktadırlar. Hiçbir sorunu olmayan ciltlerde güzel yaş almayı, orta ve üzeri yaşlarda ise yavaşlatarak olumsuz etkileri durdurmaktadırlar.

Elde bu kadar imkân varken bir kişiyi durumuna göre 5 ya da 10 yaş gençleştirmek mümkündür. Aslında en doğrusu, kişiyi “yaşının en iyisi” haline getirip, daha sağlıklı bir görünüme kavuşturmaktır. Ancak tabii ki doğallığı koruyarak.
İşte bu noktada olasılıklar hekimin tecrübesine ve vizyonuna kalmıştır.

CİLT TOPARLAMADA ‘D LIFT’ İPLİK DÖŞEMESİ
Diş taşı temizliği
 

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/