fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

DÜŞÜKLER (ABORTUS)

Aslında hamilelik kendi başına mucizevi bir olaydır. Düşükler de bu mucizenin kötü sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkar.

Hamileliğin görülebilmesi için, pek çok olayın arka arkaya belli bir düzende takip etmesi gerekir. Bu olayların oluşmasındaki bozukluklar ya hamileliğin ortaya çıkmamasına ya da düşükle kaybedilmesine neden olabilir. Düzenli olarak 28-30 günde bir adet gören bir kadında, yumurtalıktan yumurtanın atılması 12-16. Günler arasında olur. Eğer bu dönemde bir cinsel ilişki olursa, spermle yumurta Fallop tüpleri adını verdiğimiz, yumurtalıklar ve rahim arasındaki tüplerin içinde karşılaşarak döllenme gerçekleşebilir ve hamilelik ortaya çıkabilir. Hamileliğin oluştuğunu genellikle beklenen adet gününde adet kanamasının olmaması ve yapılan kan veya idrar testinde hamilelik hormonunun yükselmiş olarak bulunmasıyla tespit ediyoruz. Bu durum çoğu ailede sevinç yaratırken bazen kulaktan duyma bilgiler, düşük yapma korkusu ile hayatımızı anlamsız yere kısıtlamamıza neden olabiliyor.

Düşük tıbbi terimiyle abortus; anne karnındaki bebeğin 5 ayı doldurmadan ya da 500 gr ağırlığa ulaşmadan kaybedilmesi durumudur. İlk 3 aydan önce olan düşükler erken düşükler-erken gebelik kaybı olarak adlandırılırken, 3 aydan sonra meydana gelen düşükler de geç düşükler- geç gebelik kayıpları olarak adlandırılmaktadır.

Bilimsel kayıtlar gebeliklerin yaklaşık %20 sinin düşükle sonuçlandığını ortaya koymaktadır. Bunu somutlaştırmak istersek; 10 ailenin yaşadığı bir apartmanda 2 ailede düşük deneyiminin yaşanmış olduğunu söyleyebiliriz. Düşüklerin %75-80 i ilk 12-13 haftalık dönemde ortaya çıkar. Genellikle 6-8. Haftalar düşüklerin en yoğun toplandığı haftalardır. 8. Gebelik haftasından sonra düşük ihtimalinin azaldığını görüyoruz.

Her zaman düşüklerin sebebini ortaya koymak mümkün olmamaktadır. En önemli sebeplerden birisi yaş ve yaşa bağlı ortaya çıkan sorunlardır. Özellikle kadın yaşı ilerledikçe, yumurta hücresinin yaşlanması ve bu yaşlanmayla birlikte yumurta hücresi kaynaklı kromozomal bozuklukları oranı artmaktadır. Genetik yapışı değişikliğe uğrayan yumurta hücresi, embriyo gelişimini direkt etkileyerek sağlıklı gelişmeyen embriyoların oluşumuna katkıda bulunur. Bu şekilde hatalı, kusurlu gelişen embriyoların akıbetlerinin düşükle sonuçlanması aslında çifti sakat bir bebek gelişiminden korumaktadır. Yine spermle ilgili ciddi bozukluklar erkek kaynaklı embriyonel kusurlara neden olarak, gebeliğin düşükle sonuçlanmasına neden olabilir. Kadında 35 yaşından sonra düşük yapma ihtimali artar, 40 yaşından sonra oluşan bir gebeliğin düşükle sonuçlanma ihtimali %50 dir. Yine rahimin doğuştan olan, rahimde bölme olması, çift rahim, rahim ağzı yapısında yetersizlik veya sonradan oluşan rahim içi yapışıklıkları, myomlar, polipler gibi durumlar düşüğe neden olabilir. Erken gebelik döneminde kullanılan ilaçlar, maruz kalınan radyasyon ve çevresel kirleticiler de düşüğe neden olabilir. Kadında görülen bazı bağışıklık sistemi değişiklikleri de nadir de olsa düşük nedeni olarak karşımıza çıkabilir.

Düşüklere neden olabilecek olayları şöyle özetleyebiliriz:

            •          Embriyodan kaynaklanan kromozomal bozukluklar

            •          İleri kadın yaşı, yaşla birlikte düşük riski artar

            •          Annede ve/veya babada bilinen yada tespit edilebilen genetik, kromozomal bozukluklar

            •          Çoğul gebelikler

            •          Teratojen ve mutajenlere maruz kalmak (bazı ilaçlar, zehirler ve radyasyon vb)

            •          Üreme sistemindeki doğuştan yapısal anormallikler (çift rahim, yarım rahim, rahim içi perde vb)

            •          Üreme sistemindeki sonradan oluşan anormallikler (rahim içi yapışıklıklar, myomlar, polipler vb)

            •          Servikal yetmezlik(rahim ağzının ağrısız açılıp, düşükle sonuçlanması)

            •          Yüksek ateş

            •          Hamilelikte geçirilen aktif enfeksiyonlar (Kızamıkçık, Toxoplazma, Listeria, CMV vb)

            •          Annenin kronik sistemik hastalıkları (yüksek tansiyon , şeker hastalığı, kronik böbrek hastalıkları vb)

            •          Troid bezi hastalıkları (Hashimoto, Graves hast vb)

            •          Bazı kollajen doku hastalıkları (SLE vb)

            •          Antifosfolipid sendromu

            •          Trombofililer

            •          Sigara, alkol, uyuşturucu maddeler

Düşük nasıl belirti verir?

En önemli belirti kanamadır. Gebeliğin hiçbir döneminde kanama normal değildir. Fakat her kanama aynı öneme sahip değildir. Bir kanamanın önem derecesine, hamileyi takip eden doktor karar vermelidir.

Diğer önemli belirti kasık ağrısı ve kramptır. Hamileliğin ilk dönemlerinde, kasıklarda hafif, belirgin olmayan , dinlenmekle hafifleyen kasık ağrıları bulunabilir. Bu ağrılardan daha farklı, kasılma şeklinde, kramplar halinde gelen ağrılar düşük belirtisi olabilir. Bu ağrılara kanama eşlik ediyorsa önem daha çok artar.

Düşükler önlenebilir mi?

12 haftadan önceki düşüklerin çok büyük bölümü önlenemez. Çünkü buradaki en büyük problem aslında bu bebeklerin hayatla uyuşmayan önemli problemleri olma ihtimalidir. İyi haber: annenin kronik hastalık, enfeksiyon, ilaç kullanımı, radyasyon vb düşüğe sebep olan durumlarının ortadan kaldırılmasıyla yeni sağlıklı bir hamilelik elde etmek mümkündür. Çünkü bir kere düşük yapan bir kadının daha sonra, sağlıklı hamilelik geçirme ihtimali çok yüksektir.

Düşük tehdidi durumunda neler yapılabilir?

Kanama ve kasılmaların olduğu durumlarda, fiziksel aktivitenin kısıtlanması, kanamanın azalmasına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki yatak istirahati bile yapılmış olsa bazı düşükleri engellemek mümkün değildir. Kasılmaları azaltıcı ilaç tedavisi ve progesteron eksikliği düşünülen durumlarda progesteron içeren ilaçların verilmesi uygun olabilir. Servikal yetmezlik durumunda rahim ağzına dikiş atılarak yapılan operasyonlar da sonucu olumlu yönde etkileyebilir.

Her düşükte küretaj yapılmalı mıdır?

Gebelik ürününün tamamen rahim dışına atıldığını ultrason ile tespit edebiliyorsak, küretaj gerekli olmayabilir. Fakat gebelik ürünlerinin kısmen atıldığı, kanama ve enfeksiyon riskinin bulunduğu durumlarda küretaj ile rahim içinin nazikçe temizlenmesi önerilmektedir.

Düşüklerin seyrinde dikkat edilmesi gereken en önemli konu kanama ve enfeksiyon riskidir. Bu konuda hassasiyet gösterilmedir.

Düşükten sonra ne zaman tekrar hamile kalınabilir?

Çok erken gebelik kayıplarında (6-8 hafta arası) sadece düzene girmesi için bir adet dönemi beklemek yeterlidir. Daha büyük gebelik kayıpları, anne adayını hem fiziksel hem de ruhsal olarak etkileyebileceği için, kendisini hazır hissedinceye kadar bekleyebilir. Bunun belli bir süresi yoktur. Kişiye göre karar vermek (yaşına, düşük nedenine, psikolojik faktörlere) daha doğru olacaktır.

AĞRILI ADET GÖRMEK
ERKEK İNFERTİLİTESİNDE İLK DEĞERLENDİRME SPERMİOGR...
 

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/